Toplumsal Barış ve Uzlaşma
İslami kaynaklarda toplumsal barış, uzlaşma ve kaynaşmayı ifade eden kavramlar arasında en yaygın kullanılanı ülfet kelimesidir. HiraFM.net
Özellikle cahiliye kabileciliği ve asabiyet duygusunun tahribatıyla büyük bir parçalanma ve nefter döneminden sonra İslam toplumu için barış, uzlaşma ve kaynaşma özel bir önem kazanmış: ayet ve hadislerde gerek ülfet ve bundan türemiş kelimelerle, gerekse aynı veya yakın anlamlarda kullanılan sulh ıslah gibi başka kelimelerle Müslümanlar arasında barış ve kardeşliğe dayalı güçlü bağlar kurulması amaçlanmıştır.
Cahiliye dönemiyle İslami dönemin islami dönemin insan farkına işaret etmesi bakımından son derece ilgi çekici olan bir ayette Hz. Peygamber’e hitaben şöyle buyurulmuştur: “Yeryüzündeki her şeyi verseydin yine de onların kalplerini uzlaştıramazdın; fakat Allah onların arlarını uzlaştırıp kaynaştırdı” (el-Enfal 8/63).
Hz. Peygamber de uzlaşma ve kaynaşma çabası göstermenin Müslümanlar için bir görev olduğuna şöyle işaret eder: münin ülfet eden (uzlaşıp kaynaşan) insandır, ülfet etmeyen ve kendisiyle ülfet kurulamayan insanda hayır yoktur.
Böylece sevgi ve sevginin doğal bir sonucu olan kardeşlik, dostluk gibi kavramlar, sadece bir duygu yapısını değil, insanları olumlu eylemlere yönelten bir ahlak motifini ve toplumsal dayanışma unsurunu da ifade etmektedir.
İslam ahlakının bu aksiyoner karakterini dile getirmek üzere Hz. Peygamber şöyle buyurmuşlardır: “Müslüman Müslümanın kardeşidir.